30 Haziran 1928, İstanbul
- ö. 26 Mayıs 2012, İstanbul Radyo ve
televizyon sunucusu ve aktör. Edremit Cumhuriyet İlkokulu'nu bitirdikten sonra
1938 yılında yatılı olarak Galatasaray Lisesi'ne girdi. İlk sahne deneyimini Galatasaray
Lisesi'nde okurken, İstanbul Şehir Tiyatroları'nda rejisör olan ve okul
temsillerini sahneye koyan Necdet Mahfi Ayral tarafından Molyer’in bir oyununda
oynamak üzere seçildiğinde yaşadı.
1944
yılında babası Hikmet Boran'ı kaybetti. 1946 yılında Galatasaray Lisesi'nden mezun
oldu ve Türkoloji Fakültesi'ne yazıldı. Fakat para kazanması lazımdı. Aynı yıl,
Necdet Mahfi Ayral, kendisini Muhsin Ertuğrul ile tanıştırdı. İstanbul Şehir Tiyatroları'nda
işe başladı ve Vasfi Rıza Zobu'nun talebi üzerine, birlikte oyunlar sergilediler.
17 civarında oyunda rol aldı.
Bir
Fransız gurubuna yaptığı tercümanlık sonrası bu guruptan aldığı bir teklif üzerine,
Paris, "Théâtre des Mathurins" Tiyatrosu'nda bir yıl kadar staj yaptı.
Fakat tiyatroculuğa ısınamadı. Burada bazı sahne sanatçılarının esprili konuşmalar
yaparak halkı güldürmesinden esinlendi, ülkesine döndüğünde değerlendirmeyi tasarladı.
En
çok radyoya ilgi duyuyordu. Harbiye'deki 4 katlı bina olan İstanbul Radyoevi'nin
açılmasından itibaren, (1949 - 1950 yılları arasında) okumakta olduğu Türkoloji
Fakültesini 3. sınıftan terk edip, Ekrem Reşit Rey'in asistanı olarak girdiği
memuriyet hayatında, temsil yayınları rejisörlüğü yaptı. O güne kadar düşünülmemiş
olan; kamyonu Taksim'de durdurup insanları konuşturmak gibi yenilikler
getirdiği pek çok programın yayınlanmasını kabul ettirdi.
Orhan
Boran'ın, 1950 yılında, Elmadağ'da açılan Kervansaray gece kulübünde, sanatçıların
sahne sırasını organize etmek üzere bir ek iş kabul etmesi sorun yarattı. İstanbul
Radyosu yönetimi, kendi kadrosunda bulunan bir sanatçının barda çalışmasını hoş
karşılamayınca, Orhan Boran, çok sevdiği radyodan ayrılmak zorunda kaldı.
Yeni
işinde Paris, "Théâtre des Mathurins" tiyatrosundan edindiği tecrübelerle,
yapmış olduğu anonslara, esprilerle renk katması çok beğenildi ve kısa süreli,
esprili sohbetler yapması teklif edildi. Her geçen gün daha da beğenilen bu programlar,
Orhan Boran'ın deyimiyle "Ayaküstü gırgır", bugünün stand-up sanatının
Türkiye'de başlamasına vesile oldu. Aynı zamanda bir firma reklamı olan
"11 soru bilgi yarışması" programını yaptı.
1956
yılında BBC'nin açmış olduğu sınavı, 220 kişi arasından birincilikle kazanarak
Londra'ya gitti. Dünya Gazetesi'nin Londra muhabirliğini üstlendi. BBC Türkçe
Servisi'nde pek çok program yaptı, haber okudu. 17 Şubat 1959'da, içinde Adnan
Menderes'in de bulunduğu uçağın, Londra’nın 40 kilometre güneyindeki Gatwick
Havaalanı civarında, iniş sırasında düştüğünü dünyaya ilk duyuran Orhan Boran oldu.
Muhabirlikteki başarısı onu, Hürriyet ve Milliyet gazetelerinde önemli bir yere
getirdi ve 25 yıllık yazarlık hayatının başlangıcına vesile oldu.
4
yıl kaldığı İngiltere'den, yakın dostu Şakir Eczacıbaşı'nın kendisini çağırması
sonucu Türkiye'ye döndü. Firmaların ve bankaların bilgi yarışması programlarına
yeniden başladı. Bu arada "Yuki" fikrini buldu. "Yuki" halk
tarafından o kadar tutuldu ki, bir program olmaktan çıkıp bir fenomen oldu.
Sahne
hayatını 1980 yılına kadar sürdüren Orhan Boran, televizyonlu günlerde de, elinde
meşhur kocaman beyaz mendiliyle ekranlardaydı. TRT'de çalışmasının yanı sıra televizyonun
da yıldızlarından oldu, reklam filmlerinde oynadı. Şan Tiyatrosu'nda sahnelenen
"Müzikal Kahkaha" adını verdiği oyunla şovlarına veda etti. Gazeteciliğe
ağırlık verdi ve ülkenin önde gelen gazetelerinde yazarlık, kendi deyimiyle
"Kalem işçiliği" yaparak hayatını sürdürdü. 1994'te Show TV'de yayınlanan
Şansını Dene yarışmasında yarışmacı olarak görev aldı.
2002
yılında yakalandığı kolon kanseri sebebiyle iki defa ameliyat geçirdi. "Hayatımın
son yıllarını saçlarım dökülmüş olarak geçirmek istemiyorum. Öleceksem insan
gibi bu halimle öleyim. Şu dünyayı sefil halde terk etmek istemiyorum. Hayranlarım
beni hep bu halimle hatırlayacak, saçları dökülmüş olarak değil!" diyerek
kemoterapi tedavisini reddetti.
10
Haziran 2005'te, Beşiktaş Kültür Merkezi'nin (BKM), "Orhan Boran
Show" adıyla Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu'nda organize ettiği
jübilede, 59 yıl emek verdiği meslek hayatına ve 25 yıl uzak kaldığı sahneye veda
etmek üzere son kez sahne aldı.
26
Mayıs 2012'de hayata gözlerini yumdu. Zincirlikuyu Mezarlığına defnedildi.
Rol
aldığı filmler: İçimizden Biri1960, Kaldırım Çiçeği1953,
Söz Müdafaanındır1952, Yıldırım Beyazıt ve Timurlenk1952, Kanlı Döşek1949, Unutulan
Sır1946
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder